27.4.12

Hometown Glory

Şubat ayının sonlarında Londra demek; buz gibi bir hava demek. Evimi ne kadar özlediğimi fark etmek demek.. Londra söz konusuysa, gerçekten eve gelmiş gibi hissediyorum! Sırf sokaklarında yürüdüğüm için mutlu olduğum şehirde; normalde en huysuzlandığım şey olan üşümek bile umurumda olmadı. Her sabah Pret-A-Manger'den kruvasanımı alıp camın önüne oturdum; işe giden kalabalığı izledim. Covent Garden'da La Durée açılmasına bayıldım, Camden Town'da yine alternatif sokak stillerini inceledim. Oxford Street'te alışveriş yaptım. Pazar günü Hyde Park'ta serpentine brunch yapmadan da dönmedim. Orada yaşadığım zamandan kalma alışkanlıklarımın hepsini bir kaç güne sığdıramasam da çok iyi geldi.
covent garden
hyde park
bugüne kadar yapılan en büyük m&m's world piccadily'de!
fotoğrafı yalnız çekilmeme izin vermeyen beyefendi :)
pazar kahvaltısı
portobello road
beatles pozu :)
wasabi
liverpool st
neden bu kadar mutlu olduğumun cevabı vitrinde saklı :)
saint honoré rose
sister love
 white swan

23.4.12

All That Glitters Is Not Gold

All that glisters is not gold;
Often have you heard that told:
Many a man his life hath sold
But my outside to behold:
Gilded tombs do worms enfold.
Had you been as wise as bold,
Young in limbs, in judgement old
Your answer had not been inscroll'd
Fare you well, your suit is cold.
The Merchant of Venice, William Shakespeare
Vintage top
Zara leggings
New Look glitter platforms
Primark clutch
H&M cuffs